24 Nisan’da “soykırım” sözcüğünü kullanacak mı?
Dünya Ermeniliği 24 Nisan’da ABD başkanı Barak Obama’nın ”soykırım” sözcüğünü kullanıp- kullanmayacağını bekliyor. Amerika Ermenileri Komitesi “Hay Dat” pek umutsuz değil. ABD nin Ermeni yanlılarından Senatör Robert Menendez Başkan Obama’nın Ermeni soykırımı tanıması için, “soykırım” sözcüğünü söylemesi için ellerinden geleni yapacaklarını demiş: ”Bu faaliyet bugün olmasa da gelecek’te mutlaka meyvesini verecek” Vurgulamış ki, biz ne istiyoruz, aslında çok şey de istemiyoruz.
Başkanımız desin ki, ” Ermeni soykırımı olduğunu kabul ediyorum.” Sadece bunu. Ermenilerin eski dostu Adam Schiff de böyle buna benzer girişimlerde bulunmaktadır. Diger Ermeni yanlıları da bu fikri ortaya atırlar ki, onsuz da ABD’nin eyaletlerinin çoğu bu olayı soykırım olarak kabul edmiştir. Obama dese de, demese de bu soykırımdır.
Ama görünen o ki, bu Nisan’da da Obama’nın dilinden çıkacak kelime 2010’ da söylediği “Mets yeğerni”den öteye geçmeyecek. Amerika Başkanının danışmanları Ermenilerin sandığı kadar akılsız değiller ki, ona verdikleri raporda 1915 olayları ile ilgili gerçekleri yazmasınlar, yani tarihte olmayan bir olayı olmuş gibi göstersinler. Amerika Siyasi ve Analitik Merkezleri açık veya gizli olarak bu gerçeği çok’tan rapor etmişler ki, 1915 te Ermenilere karşı soykırım uygulanmamıştır. Ne yapılmışsa hepsi biliniyor. Obama Ermeni yalanına inanmayacak. Gerçekten böyle bir katliam uygulanmış olsaydı, ABD Türkiyeyi kendisine bağlamak açısından bu kart’ı iyice kullanırdı. Siyasi açıdan da Ermeni yanlısı olmak ABD nin işine gelmiyor. Karşısında koskoca Türkiye’yi görmek istemiyor. Ama “ soykırım” meselesinden bazı çıkarları için her yıl yararlanıyor. Bakın, 24 Nisan arafesinde ona Türkiye’den ricada bulunulacak ki, bu kelimeyi kullanmasın. Bunun karşılığında Türkiye ABD ye hangi taviz verecek? Bunu bilemeyiz. Bunu anlayan Ermeni Toplumu şimdiden Obama’yı şantaj ve tehdit etmeğe başlamışlar. Geçen Ekim ayında, Obama Los-Angelesi ve Glendeyli ziyaret ettiğinde Ermenilerin protestosu ile yüzleşti. Onu verdiği sözü tutmamakta itham ettiler. Acaba bir soran yok ki, Başkan o zaman ne vaad etmişti, o hangi sözünü tutmamış?
Aslında Obama seçim öncesi kampanyalarda da dememiş ki, başkan seçilsem Ermeni soykırımı denilen yalanı tanıyacağım. O Osmanlı zamanı Ermeni halkının çektiği çileleri dile getireceğini demiş ve bunu Başkan olarken etmiştir. “Mets yeğerni” aslında o demektir. “Soykırım” ise ispat olunmuş, kimlerinse yargısı sonuçlanmış suça denilir. Bu olmayan suçu ise kimse kabul edemez.
Bu bir Ermeni palavrasıdır. Bu bir Ermeni şantajıdır. Amerika bunları bilir. Eğer Obama bu meselede Türkiye’ye karşı tavır alacağını söyleseydi, Ermeniler dünyayı onun başına yıkardılar. Söylemişse koy ABD nin Ermeni baş bilenleri çıkarıp koysunlar ortaya. Yok böyle bir ifade, böyle fikir. Şimdi ne talep ediyorlar Başkandan? Ermeni Diasporası da ayakta durmak için siyaset yapıyor. Hem de Obama’ya bu kelimeni dedirtmekle onu da kendilerine suç ortağı yapmak istiyorlar. Çünkü 1915 ve daha sonraki yıllarda bölgede baş veren olaylarda Ermenilerin kendileri suçlu olduklarını biliyorlar ve Ermeni soykırımı denilen yalanı da ona göre uydurmuşlar ki, Doğu Anadolu’da, Kafkasya’da yaptıklarını ört-bas etsinler. Onlar önceden biliyorlardı ki, zaman gelecek bu bölgenin çeşitli yerlerine gömdükleri toplu mezarlar açılacak, Türklerin değil, onların katliamcı, isyancı, terörist olması gün yüzüne çıkacak, tarih onları yargılayacak. Bunları önlemek için “Soykırım” isimli bir yalan uydurmuşlar. Ermenilerin çeşitli ülke Parlamentolarına takdim ettikleri Ermeni soykırımı ile ilgili Yasa Tasarılarını o ülkede okuduklarını mı sanıyorsunuz? Hayır. Soykırım denilen yalanı tanıyan ülkelerin çoğunda hiç bu meseleden haberleri bile yok ve onları bu mesele aslında hiç ilgilendirmiyor da. “Soykırım”ı tanıyan ülkelerin hepsinde kabul edilen kararların siyasi niteliği olmuş. Yasa Tasarısını kabul ettirmek için Ermenilerin uyguladıkları yöntemi budur aslında. Kim Türkleri, Türkiye’yi sevmiyorsa ora ya başvuruyorlar. Şimdiye kadar kabul edilen bütün kararlar için bu yöntem, bu usul uygulanmıştır. Şimdi de bu deneyimden çıkmış usul devrededir. Bakın, Türkiye ile İsrail arasında son zamanlar yaranmış soğukluktan yararlanarak hatta İsrail Knessetin’e de bu Tasarıyı takdim etmişler… Diğer ülkelerde de kararların kabulünde buna benzer gelişme ve olaylar, Türk düşmanlığı, en azından o ülkelerde Türkiye’ye sevginin olmaması rol oynamıştır. 24 Nisan öncesinde, şu günlerde ABD başkanına baskıların artması da gösteriyor ki, Ermenilerin amacı yalnızca kiminse dilinden aslında hiç kimseye gerek olmayan “soykırım” sözcüğünün çıkmasına çalışmak değil, hem de Türkiye ile ABD arasında yıllarca devam eden stratejik ilişkilere darbe vurmaktır. Buna ise Ermenilerin sandığı kadar kolayca ulaşmak mümkün değil. Ermenistan başkanı Serj Sarkisyan da Ermenilik ideolojisinin baskıları ile adımlarını atmak zorunda.O,söylemiş ki, ben Obama’dan rica edecem ki, bu sözcüğü kullansın. Ardından ise şu fikirler gelecek. Biz ABD’ ye Afganistan meselesinde destek verdik. Tehdit üsulu aynıdır, tek Ermenilere mahsus formda kendini gösteriyor. “biz de daha sana oy vermeyeceğiz.” ( Bundan sonra Obama’ya sanki oy lazımmış…) Amerikalı Ermeniler bu tehditle Başkanı köşeye sıkıştırmak istiyorlar. Obama korkutuluyor.
California Courier Gazetesinin editörü Harut Sasunyan seçimler öncesi diyordu ki,Obama Amerika Ermeni toplumundan seçimlerde tek bir ses bile almayacak. Veseçilmeyecek. Seçildiği taktirde ise bunları etmelidir. Obamanın Ermeni sorunu ileilgili “Günah liste”sinde görün neler var:
1.Başkanlık seçimleri kampanyası sırasında defalarca Ermeni soykırımının tanınması sözü vermiş ve sözünü yerine getirmemiştir.
2., 2010 yılında onun yönetimi Ermeni Soykırımının Kongre’de te kabul kararına karşı çıkmıştı.
3. Seçim kampanyasında verdiği sözlerine rağmen Ermenistan ve Karabağa yardım miktarını azaltmıştı.
4. 2009 Ermenistan üzerine baskı yaparak Türkiye ile o talihsiz “protokol”un imzalanmasını istemiştir.
5 Ermenistan’ın ablukasını kaldırmak için Türkiye’ye baskı girişimi hiç olmamıştı.
6. Ermenistan ve Karabağ’a karşı Azerbaycan tekrarladığı militarist beyanlara cevap olarak hiçbir şey yapmadı, halbuki Artsakhın kendi kaderini tayin etmek için kampanya zamanı birşeyler yapacağına söz vermişti.
7. Ermeni-Amerikan toplumunun buluşmak ve görüşmek için çeşitli taleplerini yanıtsız bıraktı
24 Nisan da her yıl geliyor… Ermeni talepleri ise değişmiyor. Şimdi bu zavallı Obama kalmış Ermenilerin elinde. Ne yapsın zavallı?
Olmayan bir şeye ” Soykırm” mı desin?!
Gaffar ÇAKMAKLI